Dünyanın En Güzel Ekmeği Öyküsü:
Hayatını tüketmekte ve insanlara, doğaya hükmetmek üzerine kuran ve mutlu olmanın yolunun bu olduğunu düşünen oyun baş kişisi, bir gün onun için dünyada alacak yeni bir tat kalmadığında hayattan ve yediklerinden keyif almaz olur. Bu nedenle çevresindekilere de hayatı dar eder; sinirli, mızmız, aksi biri olur. Yardımcısı her yolu arar. Doktorları çağırır. Ama onlar da yardım edemez. Yardımcısını kovar ve kendini “bir çare bir çare” diye evinden dışarı atar… Sokakta köylü bir kadınla karşılaşır. Köylü Kadın ona emeğin değerini, ekmeğin nasıl en tatlısına kavuşulacağını öğretir. Oyunun sonunda kahramanımız üreten, paylaşımcı, sahici bir mutluluğa sahip biridir artık.
Çocuğunuz Dünyanın En Güzel Ekmeği’ni izlediğinde;
Oyun içinde oyun kuran iki oyuncu arkadaşın 3 sandıkla birçok mekanlar yaratarak bir hikayeyi bayram çocukları gibi coşkuyla canlandırdığını görecekler. Oyunculara ritimli sözlerle oyun boyunca ara ara eşlik edecekler. Oyundan sonra da “ekmeğim ekmek” şarkısı dillerine dolanacak. Emek harcamanın tatlı, keyifli yanını keşfedecekler
Neden izlenmeli?
Çünkü oyun emek harcayarak bir ürün elde etmenin ne tatlı olduğunu, mutsuzlukların doyumsuzlukların emek harcamadan, üretmeden yaşamaktan kaynaklandığını gösterir. Öğrenmenin, paylaşmanın, üretmenin yarattığı sevinç ve coşkuyu yaşatır.