Neden Seyirci Sayısı Sınırımız var?

Öncelikle belirtmeliyiz ki oyunlarımızda seyirci sayısı sınırı olmasının nedeni “seyirciyi de oyuna katmak” anlamında kullanılan interaktif olma durumundan kaynaklanmıyor. Ancak eğer interaktif olmayı oyuncunun seyirciyle kurduğu sıcak bağ olarak düşünürsek, evet. Çünkü seyircimizin soluğunu hissetmek istiyoruz.

Yetişkin seyirciler olarak kendinizi düşünün: Biz de oyunlar için önden bilet almaya çalışırız. Çünkü sahneden uzaklaştıkça mimikler silikleşir. Sanki oyunu uzaktan izleyen, izlemeye çalışan bir konuma düşeriz  sanki. O nedenle değil mi belki de son dönemlerde tiyatronun daha küçük salonlar da oynanması?

Oynama eylemimizi, o anda, o mekanda ve o an orada bulunan seyircilerle birlikte üretilen ve deneyimlenen bir süreç olarak görüyoruz. Tüm seyircilerimizin de bu süreci biricik bir yaşantı olarak kıymetini duyumsamasını önemsiyoruz.

12 yaşına değin özellikle tüm çocuk tiyatroları için söylüyorum; salonların konumuna durumuna göre sahnenin enerji alanında kalacakları sayıda seyirci olduğunda tiyatronun büyü etkisini yakaladığımızı hissediyorum. Oyun bittiğinde tam anlayabiliyoruz onu. Oyun tüm seyirci ile birlikte oluşturulan bir yaşantı sahiden. Her bir seyirciye dokunabildiğinizde, iyi bir oyun oynandıysa şayet, seyircinin ayağının yerden kesildiğini hissediyoruz. Oyunu beğenmiş biri olarak değil de kendisi için kıymetli bir deneyimi yaşamış, bulunduğu ortamla bağlar kurmuş ve bundan oldukça hoşlanmış bir grup insanı salondan uğurluyoruz. Bu ortamı çocuklar kadar yüzde yüz yetişkinlerin de paylaştığını görüyoruz.

Yetişkinler Neden Ücretsiz?:

Büyük salonlarda yetişkinler ücretsiz. Çünkü seyirci sayısı sınırımız olduğundan salonların 2/3’ü boş oluyor. Biz ebeveynlerin de oyunları izlemelerini önemsiyoruz. Öncelikle şunu biliyoruz: İyi bir çocuk tiyatrosu örneği, herhangi bir dolayım olmadan, direkt yetişkine de hitap eder. İçindeki çocuğa değil sadece, tam da güzellik duyusuna hitap eder. Ebeveynin bu  farkı hissetmesi çocuğu için oyun seçerken iyi bir yol gösterici olacaktır. Elbette ki bugün bir oyunun tanıtımına bakarak çocukların, kendi izleyecekleri oyunları kendileri seçme şansı vardır. Çocuklar bu konuda fikir beyan edemezler demiyorum. Tam tersi, böyle bir hakları özellikle olmalıdır. Ama tiyatro ile ilgili tanıtım filmleri ya  da afiş yeterli olmayabilir. Küçük çaplı bir araştırma daha iyi olur. Hatta aileden biri ya da eğer okul için düşünülüyorsa bir öğretmen oyunu önceden izleyebilir. Ayrıca oyunu birlikte izlemenin, oyunun hikâyesi, konusu, tasarımı, oyunculuğu, müzikleri, rejisi üzerine sohbet etmenin tüm aile için nefis bir sanat sohbeti olacağını düşünüyorum.

Seyircimiz Sevim Demirel’in deyimiyle “Güzel bir tiyatro izlemek, çocukla ortak paylaşım alanı yaratmak ve ‘kaliteli zaman geçirmek’ için  iyi bir fırsat.”

Aklıma gelen, içimden geçen birkaç sohbet,  konusu olabilecek soru örneğini paylaşmak isterim:

“Oyunun kostümlerini nasıl buldun?

“Oyunun hikâyesini sevdin mi? Sence oyunun sonu gerçekçi miydi?”

“Oyuncuları nasıl buldun? Beni şu sahnedeki, şöyle etkiledi…”

gibi konuşmalar canlanıyor gözümde. Tüm aile için çok tatlı bir deneyim bence.

Neden Bazı Oyunlarımızda Üst Yaş Sınırı Var, Bazılarında yok?

Açıkçası üst yaş sınırı olmayan oyunlarımız estetik iddiası ve evrensel bir hikâyenin her yaştan seyirciye dokunabilme, iletisiyle ilgi çekebilme iddiası taşır.

Bu, Çirkin Ördek Yavrusu gibi 4-8 yaş grubu vb. yaş sınırı belirlenmiş bir oyun için geçerli değil. Çünkü bir sanat edimi olduğu konusunda şüphe etmediğimiz oyun, müziği, şarkıları, seyirci ile birlikte gerçekleştirilen bölümleri ile 9 yaş üzeri seyircinin şimşeklerini üzerine çekebilir. Şöyle olabilir. Sadece 9 yaş üzeri seyircilere ve farklılık, ötekileştirme temasını baz alarak tartışmak üzere ve şarkıları dönüştürüp, oyunda iletişimi başka kurarak oynanabilir.

Alt yaş sınırı 5 ya da 6 yaş olan oyunları daha küçükler izleyemez mi?

Oyunlarımızın yaş gruplarını seyircimize dürüst olmak; oyunun iletisinin, ruhunun tüm seyirciye geçtiği bir yaşantıyı elden geldiğince sağlamak amacıyla yaş grubu belirleriz.

Belirlediğimiz yaş gruplarında olmayan çok küçük çocuklar ya da büyük çocuklar da eğer ilgilerini çekerse oyunlarımızı izleyebilirler.

Şu ana kadar yaptığımız oyunlarda küçük çocukların korkmasına ya da rahatsız olmasına neden olacak düzeyde yüksek sesler ya da karanlıklar gibi durumlar yok. Eğer böyle bir durum var ise de oyunla ilgili bunu belirtiriz.

Gelecek yazımın konusu: Neden çocuk tiyatrosunda profesyonellik konusunda ısrar ediyoruz ve neden amatör çocuk tiyatrosu mümkün değildir?

Hicran Çalı