İlk yurtdışı festival başvurularını nisan ayında “Sırbistan Uluslararası Çocuklar ve Gençler İçin Ekolojik Tiyatro Festivali (24th Festival of Ecological Theater for Children and Youth)”  ve “Makedonya Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali”ne yapan Tarla Faresi Tiyatrosu, “Kırmızı Erik Çekirdeği” adlı tiyatro oyunuyla festivallere katılmaya hak kazandı, böylece Türkiye yarışmaya katılan beş ülkeden biri oldu. Tarla Faresi Tiyatrosu’nun ilk durağı Sırbistan’ın Bačka Palanka şehri oldu.  23-25 Ağustos tarihleri arasında Bačka Palanka’da 24’üncüsü düzenlenen festivalle Kırmızı Erik Çekirdeği’nin uluslararası serüveni başladı. Jüri, çocuklardan oluşuyordu.

    Kırmızı Erik Çekirdeği 23 Ağustos Perşembe günü açılış oyunu olarak seyirciyle buluştu. Oyuna her yaş grubundan seyirci katıldı. Çocuklar kimi zaman oyunun müziklerine eşlik ederken, kimi zamansa kahkahalarıyla salonu doldurdu. Genç izleyiciler oyunu dikkatle ve zevkle takip etti. Yetişkinler ise büyüme deneyimini yaşamış oldukları için, Kırmızı Erik Çekirdeği’nin filizlenip bir fidana dönüşmesini gülümseyerek ve kimi zaman gözyaşlarıyla izlediler. Oyun seyircilerden büyük alkış ve iltifat aldı. Seçici kurulda yer alan Festival Direktörü Sonja Petrović, Kırmızı Erik Çekirdeği’nin festivalde yer almasından mutluluk duyduğunu dile getirerek şunları söyledi:

   “Anlaşmak için insanların aynı dili konuşmaları gerekmediğini bu oyunla bir kez daha gördük. Estetik olarak iyi kurulmuş bir oyun; güçlü oyunculuk, evrensel bir hikâye ve iyi müzik sayesinde seyirci oyunu coşkuyla karşıladı. Geridönüşler çok güzel oldu. Devam eden süreçte Tarla Faresi Tiyatrosu’yla iş birliğini sürdürmek, birlikte çalışmalar yapmak isteriz.

   Tarla Faresi Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Hicran Çalı, “Oyunumuzun dünya seyircisi ile buluşabileceğini biliyorduk, ama deneyimlememiştik. Oyun öncesi, başka bir ülkenin çocuk seyircisiyle ilk buluşma olduğu için katılımcıların oyunu kabul edip etmeyeceğiyle ilgili kaygılarım vardı. Ancak, ilk beş dakikada oyuncu ve seyirci arasındaki o eşsiz bağ kurulmuştu. Oyun sonrasında hikâyenin, müziğin, felsefemizin her yaştan seyirciye ulaştığını gördük. Tiyatronun evrensel gücüne bir kez daha şahit olduk. Bunu görmek bizi heyecanlandırdı, özgürleştirdi. Ülkemizde estetik alana ait çocuk tiyatrosunu geliştirmek adına teorik ve pratik çalışmalarımıza hız vermenin sorumluluğunu hissettirerek cesaret verdi.” dedi.

  Oyun öncesi Hicran’dan mesaj